İki şey sonsuzdur, insanoğlunun aptallıkları ve evren. Fakat ikincisinden o kadar emin değilim...
Albert Einstein

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

RETARDER SUNUM

 

                                ARAÇLARDAKİ GÜVENLİK EKİPMANLARI

   Kıymetli okurlar, bu yazımız da araçlarda iyice yaygınlaşan, hatta standart hale gelen güvenlik ekipmanlarını tanıyacağız. Bu ekipmanlar kullanımda güvenlik sağladığı gibi kullanım kolaylığı  ve dolayısıyla performans artışı da sağlamaktadır.

Öncelikle bu ekipmanları sınıflayacak olursak:


1)Araç içinde bulunanlar
2)Fren sistemi ile ilgili olanlar
3)Süspansiyon ve denge ile ilgili olanlar
4)Güç aktarma organları ile ilgili olanlar
5)Direksiyon sistemi ile ilgili olanlar
6)Motor ile ilgili
7)Diğer


EMNİYET KEMERLERİ ve HAVA YASTIKLARI

 

ARKA KOLTUKTA NİYE EMNİYET KEMERİ VAR!

Ağır ticari araçlar dahil artık tüm araçlarda emniyet kemeri ve hava yastığı standart haldedir . Emniyet kemerleri sürücüleri ve araçtaki diğer kişileri kaza ve çok büyük sarsıntılarda sabit tutarak sağa sola çarpmalarını savrulmalarını ortadan kaldırır. Hava yastıkları ise kaza anında açılarak araçtakilerin sert cisimlerden zarar görmesini engeller. Bir çok hava yastığı Emniyet kemeri takılı ise işlevini görmektedir ve insanları koruyabilmektedir. Artık aracın iç kabininde değişik noktalarda açılan hava yastıklar mevcuttur.

Hava yastığı;Kazalardaki yararı son derece yüksek bir ek koruma sistemidir (SRS). Emniyet kemeri ile birlikte kullanıldığında sürücünün başını ve gövdesinin üst bölümünü korur. Uzun süreden beri kullanılan ön hava yastıklarına ek olarak artık gövdeyi ya da kafayı yandan çarpmalara karşı koruyan yan hava yastıkları da yaygınlaşmaya başlamıştır. Hava yastığı bir çarpışma sırasında, ön hava yastıkları için aracın ön kısmına, yan hava yastıkları için de aracın yan kısmına (kapı v.b.) yerleştirilen algılayıcılardan gelen uyarı sonucunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılar ve yolcunun hareketini yumuşatır. Hava yastığı şiştikten sonra kısa bir süre içinde söner çünkü çarpışmadan sonra aracın hareketinin devam edebileceği ve bu nedenle özellikle de sürücünün etrafını görmesinin ve direksiyonu kontrol edebilmesinin gerektiği belirlenmiştir.

Bazı sürücüler kazadan sonra aracındaki hava yastığının şişmediğini iddia ederek yetkili firmaları aramaktadır. Hava yastığı ancak belli bir hızın üzerindeki çarpışmalarda devreye girecek şekilde ayarlanmıştır. Örneğin 10 km/s hızla gerçekleşen bir çarpışmada hava yastığı çalışmaz çünkü bu hızdaki bir çarpışmada hava yastığı gerektirecek bir tehlike söz konusu değildir. Bu şekilde gereksiz masraflar önlenmiş olur. Genel olarak, emniyet kemeri kullanımının daha düşük olduğu A.B.D.'de hava yastıkları daha erken devreye girmek üzere ayarlanmaktadır (15-20 km/s). Avrupa'da ise emniyet kemeri kullanımı daha yaygındır ve bu nedenle hava yastıkları daha geç devreye girmek üzere ayarlanmıştır (20-25 km/s). Bazen emniyet kemeri mi yoksa hava yastığı mı daha fazla koruma sağlıyor gibi bir soru soruluyor. Bu sorunun cevabı, en iyisi her ikisini de kullanmaktır. Eğer ille de birini seçmek gerekirse, emniyet kemerinin tek başına hava yastığından daha fazla koruma sağladığını belirtmek gerekir çünkü (ön) hava yastığı sadece önden çarpışmalarda koruma sağlar; emniyet kemeri ise devrilme dahil her türlü kazada sürücü ve yolcuları yerinde tutar ayrıca hava yastığı tek bir darbede görev yaparken emniyet kemeri art arda gelebilecek darbelerde yolcuları korur. Hava yastığı emniyet kemerine ek olarak tasarlanmıştır bu nedenle SRS (Suplementary Restraint System) adı verilmektedir.

 

ACC Adaptive Cruise Control (Adaptif hız sabitleyici)


Adaptive Cruise Control temel olarak standart hız sabitleyicilerde (cruise control) olduğu gibi aracın sürücü tarafından belirlenen hızda sabit olarak ilerlemesini amaçlayan bir sistemdir.Ancak bu sistem, konvansiyonel hız sabitleyiciye  ilave olarak ,öndeki araç ile takip mesafesinin otomatik olarak ayarlanmasını sağlar . Değişen trafik akışına göre öndeki aracın yavaşlaması  ile otomatik olarak hızın azalmasını, trafiğin tekrar akmaya başlaması ile aracın tekrar hızlanmasını sağlar. Sürücünün üzerindeki stresin azaltılmasının yanı sıra  bir güvenlik unsuru olarak da önem teşkil etmektedir.

 

 



ABS(Antilock Brake System- Kilitlenmeyen Fren Sistemi)  


Islak veya kaygan yüzeyli yolda fren yapıldığında veya bekleyen bir engelle karşılaşıldığında yapılan ani frenlemelerde tekerlekler bloke olur.Sürücünün araç üzerindeki  direksiyon haki-
miyeti ortadan kalkarak ,araç kaymaya veya savrulmaya başlar.ABS,bu gibi durumlarda tekerleklerin bloke olmasını sağlayan sistemdir.ABS’nin temel amacı,ani frenleme esnasında                    
sürücünün direksiyon hakimiyetini elinde bulundurmasına olanak vermesidir.Halk arasında ABS’nin fren mesafesini kısalttığına ve asıl amacın da bu olduğuna dair yanlış bilinen bir kanı vardır.Fren mesafesinin kısaltılması da güvenlik unsuru olmakla birlikte, ABS’nin ikincil amacıdır.Fakat unutulmamalıdır ki,ABS her zaman fren mesafesinin kısalmasın sağlayamaya-bilir. 
Otomobil,tren ve uçaklarda tekerleklerinin bloke olmasının nasıl önlenebileceği konusundaki
araştırmalar 20.yüzyılın ilk çeyreğinde başlamıştır.Boch,1936 yılında  otomobil tekerlerinin
frenleme sırasında bloke etmesini önlemeye yönelik tertibatın patentini almış olmasına rağmen otomobillerde kullanılabilecek kadar hızlı ve sağlam bir anti-blokaj sisteminin üretilebilmesi için elektronik kontrol sistemlerinin geliştirilmesi beklenmiştir.ABS seri olarak
ilk kez Boch tarafından 1978 yılında üretilmeye başlanmıştır.
Çalışma prensibi:Ani ve sert frenleme yapıldığında,tekerlerde bulunan hız sensörleri aracın kaymaya başladığını tespit ederek,bu durumu derhal merkezi kontrol ünitesine(elektronik ABS beyni)aktarır.ABS beyni,hidrolik kontrol ünitesi vasıtası ile bloke olan bir veya birden fazla tekerleğe uygulanan fren basıncının artmasına engel olur veya basıncı azaltmaya başlar
Böylece sürücü,çok kısa sürede direksiyon kontrolünü geri kazanır ve aracın efektif ve güvenli bir şekilde yavaşlaması veya durması sağlanır.                                                                  

                        

ASR Çekiş kontrol sistemi


Çekiş kontrol sistemi olan ASR, diğer bir adıyla TCS, aracın kalkışında veya hıxlanması esnasında, tekerleklerin patinaja düşerek aracın yola tutunamama durumunu ortadan kaldırmak için geliştirilmiş bir sistemdir. Virajlarda, kaygan zeminli yollarda  veya dik yokuşlarda tekerlekler  patinaj çekmeye başlayabilir. Aracın yüksek torklu bir motora sahip olması da ani kalkışlarda bu durumun ortaya çıkmasına neden olabilir. ASR’nin kullanıldığı araçlarda patinaja düşen tekerler, hız sensörleri ile tespit edilerek elektronik beyne sinyal gönderilir. Beyin, tekerleklere aktarılan torku düşürmeye veya patinaja düşen tekerleklere fren kuvveti uygulamaya yönelik uygun kararı verir ve aracın kontrol altına alınmasını sağlar. ASR, ABS’nin genişletilmiş olarak kullanımıdır. ASR ilk kez 1987 yılında Bosch tarafından pazara sunulmuştur.

 

CBC Cornering Brake Control


Açılımı viraj fren kontrolü olan CBC, aslında BMW’nin birçok otomobilde kullandığı vew ESP ile birlikte faaliyet gösteren aktif güvenlik sisteminin adıdır. CBC yani viraj fren kontrolünün görevi viraj içinde yapılan frenlerde aracın stabilitesini  bozulmasını engellemektir. Viraj içindeki ve dışındaki tekerleklerin dönüş hızları farklı olduğu gibi uygulanması gereken fren basıncı da farklıdır. CBC sistemindeki sensörler tekerleklerin farklı dönüş hızlarını algılıyor ve her tekerleğe uygulanması gereken fren basıncını belirliyor.

 

 

ESP Elektronik  stabilite programı


Bir çok sürücü ESP’nin bir fren sistemi olduğunu zannetmektedir. Halbuki ESP; ABS  ve ASR sistemlerini bir araç olarak kullanarak aracın dengesini sağlamaya yönelik çalışır. Bir aracın, sürücüsünün kontrolü dışına çıkması durumu sadece frenleme veya hızlanması esnasında oluşmaz. Virajlarda, sollama esnasında veya aniden ortaya  çıkan bir engel karşısında sürücünün panik halinde hızlı bir şekilde direksiyonu sağa veya sola kırması nedeniyle aracın üzerinde, aracı sağa veya sola savuracak yanal kuvvetler oluşur. Böyle bir durumda araç kontrol dışına çıkarak savrulabilir ve hatta dönmeye başlayabilir. E lektronik  stabilite programı ESP bu gibi tehlikeli durumları asgari düzeye indirmek amacı ile direksiyona bağlı bir sensör yardımı ile  direksiyonun dönüş açısı ile aracın gidiş yönü arasındaki tutarlılığı kontrol eder. Eğer arada bir sapma bulunuyorsa ESP derhal devreye girerek öncelikle tekerleklere aktarılan motor gücünü azaltır. Bu şekilde araç kontrol altına alınamadığı takdirde  ESP aracı gidilmek istenen yönde tutmak için tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak frenlemeye başlar ve bu süreç araç kontrol altında tutulacak duruma gelene kadar devam eder.

RETARDER

RETARDER;Gecikmek sözcüğünün frenk dilindeki karşılığıdır. ağır vasıtalarda kullanılan şaft freni. voith markasıyla bilinir. araba arkası yazılarında prestijli frenajı temsil eder. otobüsün arka koltuğunda oturan yolcuları sesiyle yoran bi sistemdir. keza şafta yavaşlatıcı ( hareketini geciktirici) işlem yapan dişlilerin sürtünme sesi acı acı yayılır otobüs içne gecenin sessizliğinde inilen bir rampada. genelde otobüslerde kullanılan bir sistemdir. motor freni ve tork kontrolü tanımı yapılabilir. direksiyonun sağında şoförün sürekli oynadığı kol var ya işte odur. değişik bir teknoloji kullanır. frenlere yüklenmemesi, balataları eskitmemesi önemli avantajı sayılabilir. en önemli avantajı ve yapılış nedeni ise; frene güç uygulamadan, diskleri ısıtmadan yavaşlama imkanı sağlayabilmesidir. soğuk olan diskler ani bir frenlemde sıcak olanlara oranla çok daha iyi bir performans gösterecektir. aşırı bir fren mesafesi farkı oluşmaz ama otobüste 50 kişinin hayatı söz konusudur.

KARDAN miline bağlı retarder rotoruna basınçlı yağ püskürterek kardan milinin ve dolayısıyla aracın yavaşlamasını sağlayan, föttinger prensibine dayalı, balata ve servis ömrünü 4 kata kadar arttıran, dünyadaki üreticileri voith ve zf olan, voith marka olanın daha pahalı ancak türkiye yol şartlarına daha uygun olduğu ikincil fren türüdür. Aracın arkasından gelen ses ise yağın rotora çarpma sesidir. türkiye'deki kullanıcıları Mersedes ve Man'dır. BMCise ikincil fren olarak egsoz freni'ni kullanmaktadır.

Adaptif  Aydınlatma  Sistemi(Adaptive  Lighting  System)  


Adaptif aydınlatma sistemi,gece sürüşünde seyir durumuna göre aracın gittiği yönün daha iyi aydınlanması amacıyla geliştirilmiştir.Sağa veya sola dönülerde ,standart aydınlatma sistemlerde farlar sabit olduğu için aracın yalnızca önü aydınlatırken,adaptif aydınlatma sistemleri vasıtası ile aracın hangi yöne döneceğini tespit edilip,farların gidilmesi planlanan        
yönü de aydınlatması sağlanır.Unun yanı sıra örneğin şehirlerarası hızlı sürüş yapılırken    
aracın önü dar fakat uzun olarak aydınlatırken,şehir yapılan daha yavaş sürüşlerde,ışığın ulaştığı mesafe kısaltılır,fakat aracın önü daha geniş olarak sağdan veya soldan çıkabilecek
beklenmeyen engellerin daha çabuk algılanması sağlanır. 

 

SON SÖZ 
Araçlarda ne kadar güvenlik ekipmanı bulunursa bulunsun, sürücüler dikkatli ve kurallara uygun araç kullanmaz iseler bu ekipmanların hiçbir faydası olmayacaktır. Hatta bu ekipmanların bulunuşu fevri hareketlerin rahatça artmasına neden olacak ise vay o sürücülerin haline!.. Bir sonraki yazımızda kısmet olursa güvenli sürüş teknikleri konusunda bunları işlemeye çalışacağız.


Hepinize kazasız, sağlıklı, bol kazançlı, huzurlu günler dilerim.
Mustafa PALAZ